7 Haziran 2016 Salı

-YALNIZLIK VE YABANCILAŞMA

 Modern dünyanın en büyük dramlarından biri de yalnızlık ve yabancılaşmadır. Bireyselleşen, sözüm ona özgürleşen ama özgürleştikçe ortamının tutsağı olan insan, gittikçe yalnızlaşıyor.


Belki bu durumu en iyi anlatanlar, romanda Yusuf Atılgan, şiirde Edip Cansever’dir. Atılgan, “Aylak Adam” kitabında yalnızlaşan, yabancılaşan bir 20. yüzyıl insanını anlatır. Cansever’in şiirindeki ana temalardan biri de yalnızlık ve yabancılaşmadır. Edip Cansever, Tragedyaları’nda yalnızlığı işler. Tragedyaların 4’üncü bölümünde şöyle bir diyalog geçer:
“LUSİN
Kaçınılmaz bir yalnızlık seninkisi. Ayrıca
Katı, ilgisiz, iğreti…
STEPAN
Ve diyebilirsin ki Lusin, soyu kalmamış hayvanlar gibi
Öyle bir buz çağını yaşıyorum da
İçkiyle aşıyorum, içkiyle çözüyorum bu cehennemi.”

Türkiye’de aileler de gittikçe yalnızlaşıyor, yabancılaşıyor birbirine. Cansever’in Lusin’e söylettiği gibi; “kaçınılmaz bir yalnızlık… Katı, ilgisiz, iğreti”.
Karl Marx da özellikle 1844 El Yazmaları ve Alman İdeolojisi çalışmalarında yabancılaşmadan bahseder. Marx, yabancılaşmayı iki unsurda görür. Birincisi doğadan kopuş, doğaya yabancılaşma, ikincisi bizzat kapitalist sistemin meydana getirdiği toplumun yarattığı yabancılaşma. Kendine, ilişkiler bütününe, emeğine ve nihayetinde dünyaya yabancılaşan insan, Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmindeki gibi sadece vida sıkan bir kişi olur.
Büyükşehirlerde insanların doğadan koptuğu, doğaya yabancılaştığı bir gerçektir. Kırsalı görmemiş, yaşamamış, herhangi bir ürün üretmemiş, üretilen ürünün nasıl üretildiğini bilmeyen, doğaya tamamıyla yabancılaşmış milyarlarca kişi var. Artık, büyük bir çarkın dişlisi, küresel ekonomik sistemin küçük bir parçası durumuna gelen insanlara özgür denebilir mi? Kendi günlük yaşamını bile planlayamayan, istediği gibi yaşayamayan, bir işe zorunlu olarak bağlı kalmak durumunda kalan insan özgür birey olabilir mi?
Sonuçta yalnızlık ve yabancılaşma pek istenen bir şey değildir.
Yine de Türkiye’de hızla yaygınlaşmakta olduğu da bir gerçektir.

7 Haziran 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder