Kendinden başkaya duyulan derin sevgi… Aşkın özeti… Özlem ise yansıması… O özlem ki aşk için insana her şeyi yaptırır. Mecnun gibi çölleri aşar, Ferhat gibi dağları delersiniz. Aynı zamanda bir süreçtir aşk. Aşık olunana varma, ulaşma süreci… Bu özlemi ve süreci nasıl da güzel anlatmışlar Şirazi, Mevlana ve Yunus.
Sadi Şirazi, “aşka uçarsan kanatların yarar” derken aşkın tehlikesini, Mevlana “aşka uçmazsan kanat neye yarar” sözleriyle özlemin büyüklüğünü, Yunus Emre “aşka varınca kanadı kim arar” ile aşkın, aşık vazgeçilmezliğini anlatarak noktayı koyar.
Ulaşınca kaybetmeme süreci başlar. Bütün bunlar gerçek aşığa hastalıklı bir durum yaşatır. Bilim adamlarına göre de bu durum 24 ay sürer. Sonra sevgi başlar.
Özdemir Asaf da “herkes fazlasıyla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa” derken aşkın eksiklikleri görmediğini görse bile umursamadığını anlatır. Yine Özdemir Asaf, “ve aşk öyle haindir ki nerde imkansız varsa onu sever” dizeleri de imkansız olanın, ulaşılamayanın aşkı ortaya çıkardığını, beslediğini hissettirir.
Zaten büyük aşklar, ulaşılmamış olanlardır. Mutlu son yoktur. Son mutluysa aşk büyük kalmaz. Aşkın bir ömrü olduğuna göre. Kavuşulamayan da başlangıç olmadığı için zaman da işlemez. Aşk yıpranmamış olarak sonsuza kadar sürer.
Aşk yakıcıdır. Şirazi’nin dediği gibi en azından kanatlarınız yanar. Özgürlüğünüzü alır aşk. Özgürlük mü aşk mı? Erkeklerin en çok tereddütte kaldığı an o andır. Özgürlüğü seçersen, aşkı kaybedersin, aşkı kaybedersen özgür kalır mısın bilinmez.
Kim ne dersin desin aşkın bir planı yoktur. A planı, B planı gibi… Aşk kimseye plan yapma hakkı vermez. Karşılıksız değilse kurallarını kendi koyar. Siz arkasından sonbahardaki hazallar gibi sürüklenirsiniz. Kasım’da aşk başkadır. Rüzgarda savrulan yapraklar gibi. Kasım’da aşklar hüzünlüdür. Yapraksız kalmış dallar gibi.
Aşk karşılıksızsa, hüzün tek tarafta toplanır. Karşılıksız sevende. En acısı da budur. Bir taraf aşk acısıyla yanıp tutuşurken, diğer taraf kurtulma çabasıyla acımasızdır. En ufak bir umut bile vermez. Vermez ki çabuk kurtulabilsin. En acımazlar sevmeyenlerdir.
Acısıyla, tatlısıyla aşk bir gerçektir. Sevgi ve duygu yüklüdür. İnsanı en çok insan yapandır. Şiirin en büyük ilham kaynağı, şairlerin en büyük silahıdır. Sanat, edebiyat onsuz olmaz. Şiirdir, öyküdür, romandır, destandır, masaldır, resimdir, fotoğraftır, heykeldir, müziktir, tiyatrodur, sinemadır. Bazen Leyla, bazen Şirin, bazen Arzu, bazen de Zahide. Kısaca hayattır aşk. Hayatın ta kendisidir.
Aşksız bir dünyada hiçbir şey olmasa bile, şiir de şairler de öksüz kalırdı.
18 Haziran 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder